| |
EN SON EKLENEN FIKRALARI - 1
İZOLASYON KONTROLÜ
ABD'de otomobil satışları hızla düşer. Bunun
üzerine otomobil üreticisi büyük firmalar bir araya gelirler. Yapılan
araştırmalarda diğer ülkelerin de benzer sorunlar yaşadığı; amma velakin Japonya'da
satışların giderek arttığı öğrenilir. Hemen mühendislerden bir heyet oluşturulur
ve Japonya'ya gönderilir. Heyet varır varmaz en büyük otomobil fabrikasında soluğu
alır. İçeride koli koli kedi görerek hayret ederler. İşçilerden birine
yaklaşarak sorumlu mühendisi çağırtırlar. Gelen mühendisle beraber fabrikayı
gezerler. Sonunda dayanamayarak koli koli kedi gördüklerini ve bunların ne amaçla
kullandıldığını sorarlar. Japon mühendis : "İzolasyon kontrolü..."
der. "Gece biten otomobilin içine bir kedi koyuyoruz. Sabah geldiğimizde kedi
ölmüşse izolasyon tamam; yok eğer yaşıyorsa izolasyon eksik." Heyet bu yeni
teknikle artık otomobil satışlarını arttıracaklarından emin olarak dönüş
yolculuğuna çıkar. Yolda bir de dost ülke Türkiye'ye bakalım, onlar bu konuda
ne aşamadalar diyerekten Türkiye'de mola verirler. İlk rasladıkları fabrikaya
girerler. Bakarlar ki yerde koli koli kedi. Hayretten ağızları bir karış açık
kalır. "Yahu Japonlar'ın daha yeni uygulamaya başladığı bir tekniği Türkler
nasıl olur da bizden önce kullanmaya başlarlar?" diye konuşurlarken Türk
mühendis çıkar gelir. Heyet hemen kedileri sorar. Türk mühendis : "Ha onlar mı?
İzolasyon kontrolü için. Gece biten otomobilin içine bir kedi koyuyoruz. Sabah
geldiğimizde kedi arabadaysa izolasyon tamam; yoksa izolasyon eksik." |
BABA ŞEFKATİ
İlkokula yeni başlayan Ali bir yaz günü annesinin
yanına gelerek : "Anneciğim, ben nasıl dünyaya geldim?" diye sorar. Annesi
beklemediği bu soru karşısında bir an afallasa da hemen kendini toparlayarak :
"Yavrum!" der. "Bir gece babanla ben yastığımızın altına şeker
koyduk. Sabah bir de baktık ki sen çıkmışsın." demiş. Çocuk o gece harekete
geçerek şekerlikten aldığı birkaç kesme şekeri yastığının altına koyar. Sabah
kalkar ve heyecanla yastığın altına bakar. Kesme şekerlere üşüşen karıncaları
görünce sinirlenerek elini kaldırır. Tam vuracağı sırada vazgeçerek :
"Kahretsin baba şefkati!" der. |
NOMİSTER
Temel uluslararası safari yarışmasına katılır.
Yarışmanın kuralı basittir. Her yarışmacı günün sonunda vurduğu hayvanları
jüriye yazdıracak ve bir hafta sonunda en çok hayvanı avlayan birinci olacakmış.
İlk gün sonunda İngiliz '4 keklik, 2 geyik, 1 arslan'; Fransız '5 tavşan, 2 yaban
domuzu, 1 antilop'; Temel ise '6 sığırcık, 4 nomister, 3 tilki, 1 kaplan' avlamış.
Bu üç aşağı-beş yukarı böyle devam ederken diğer avcılar vuracak hayvan
bulamamaya başlamışlar. Bununla beraber Temel hergün birkaç tane nomister avlamaya
devam ediyormuş. Yarışma jürisi 7. gün Temel'i çağırarak : "Tamam, seni
birinci seçeceğiz ama şu nomister hayvanını bize tanıt çünkü bizim
literatürümüzde böyle bir hayvan yok!" demiş. Temel de başlamış anlatmaya :
"Nomisterler 170-175 cm boylarında, siyah derili hayvanlar. Tüfeği doğrultuyorum.
Tam ateş edeceğim sırada 'No Mister! No mister!' diye bağırıyorlar"... |
APTAL SARIŞIN 1
Sarışının biri kendisine aptal muamelesi
yapılmasından bıkarak saçlarını boyatır. Birgün uzun bir yolculuk nedeniyle
eyaletleri bağlayan kara yolunda saatlerce yol aldıktan sonra karnı acıkır.
Çevresine bakarak yemek yiyecek bir yer aramaya başlar. Gel gör ki etrafta in cin bile
top oynamamaktadır. 5-10 km sonra sağ kol üzerinde önce koyunlar ve az içeride bir
çiftlik görür. Hemen sağa saparak soluğu çiftçinin yanında alır ve "Eğer
kaç tane koyununuz olduğunu bilirsem bir tanesini bana hediye eder misiniz?" diye
sorar. Çiftlik sahibi şöyle bir bakar ve biraz düşündükten sonra : "Tabii
neden olmasın!" der. Bayan "279 tane." der. Çiftlik sahibi şaşırarak
"Hadi ya bildin. Al bakalım istediğin birini." der. Bayan alır bir tane. Tam
dönüp gideceği sırada çiftçi koşar : "Hanımefendi, hanımefendi eğer
saçınızın orjinal rengini bilirsem köpeğimi bırakır mısınız?"... |
YAMYAM
Adam Afrika seyahatinde katıldığı gezide kaybolmuş.
Oraya buraya koşarken bir yerli ile karşılaşmış. Ona giderek : "Dilimizi
biliyor musun?" diye sormuş. Yerli : "Evet!" diye yanıt vermiş. Adam
korkuyla : "Kayboldum. Acaba buralarda hiç yamyam var mı?" demiş. Yerli
gülümseyerek : "Korkmayın! En son yamyamı geçen gün biz yedik!...". |
2000 YILI PROBLEMİ
(Olay 2000 öncesi meydana gelmektedir.) Tanrı meleklerine
: "Bana dünyadan Bill Clinton, Fidel Castro ve Bill Gates'i getirin; onlara bir
haber vedeceğim" diye hitap eder. Kısa sürede bu üç adam Tanrı'nın huzuruna
çıkartılır. Tanrı : "Sizleri 2000 yılında kıyameti kopartacağımı bildirmek
için çağırdım. Gidin bu haberi bildirin." der. Melekler bunları tekrar
yeryüzüne indirirler. Bill Clinton hemen Beyaz Saray'ı toplar ve :
"Vatandaşlarım, size bir iyi, bir kötü haberim var. İyi olan inandığımız
Tanrı gerçekten varmış. Kötü olana gelince 2000'de kıyamet kopacak.". Fidel
Castro da meclisini toplar ve : "Yoldaşlar, size iki kötü haberim var. Birincisi
inanmadığımız Tanrı gerçekte varmış. Diğer kötü haber ise 2000'de kıyamet
kopacak." demiş. Bill Gates de çalışanlarını toplamış : "Arkadaşlar,
size iki iyi haberim var. Birincisi Tanrı beni yanına çağırdığına göre önemli
birisi olmalıyım. Diğer iyi haber ise artık 2000 yılı problemimiz kalmadı.". |
BUNAKLIK
Üç ihtiyar konuşuyorlardı. Birincisi "Ya bu
bunaklık ne kötü şey. Geçen gün yolda bir kadına sulanayım dedim. Gittim laf
attım. Bir de baktım laf attığım bayan karımmış.". İkincisi hemen atılmış
: "O da birşey mi!" demiş. "Ben de geçenlerde bizim ev diye komşunun
kapısına anahtarımı soktum. Çevirdim, çevirdim; zorladım. O ara komşu kadın
kapıyı açtı. Karşısında kocası yerine beni görünce az daha kalpten
gidiyordu.". Üçüncü ve aralarında en yaşlı olanı sözü almış :
"Maşallah ben turp gibiyim. Şeytan kulağına kurşun. Muh muh!" diyerek
kulağını çekmiş ve önündeki masaya vurmuş : "Tık tık!". Sonra aniden
kapıya dönerek : "Kim o???" |
MANTIK SİSTEMİ
Bir elektrik mühendisi, bir makina mühendisi ve bir
bilgisayar mühendisi bir arabayla giderken araba bozulur. Elektrik mühendisi :
"Sorun aküden kaynaklanıyor" der. Makina mühendisi : "Yok! Bence sorun
motordan.". Bilgisayar mühendisi ise : "Bana kalırsa hep beraber inelim
yeniden binelim. Belki o zaman çalışır." ... |
|